nasreddin hoca fikralari
<< Fıkralar'a Geri Dön <Benim Yerime Seni Götürür |
Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış. -Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur. -Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim? -İyi ya azrail gelince belki beğenip benim yerime seni götürür. |
Balık |
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer.Bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek birşeyler isterler.Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir.Bunun üzerine Hoca: -Ben balığın sadece başını yiyeceğim der.Hancı bunun nedenini sorar.Hoca da: -Balık başı zekayı artırır.Balık başı yiyen insan akıllı olur der.Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya : -Balık başını niye sen yiyeceksin? Ben yemek istiyorum der.Hocada itiraz etmez.Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur.Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir: -Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun.Ben sadece kafayı yedim aç kaldım der.Hoca da bunun üzerine şöyleder: -Bak nasıl akıllandın! |
Cennet'te Yer Kalmadı |
Bir gün padişah vezirlerine. gidin bana hoca yı çağırın demiş.. nasrettin hoca gelmiş. padişah: hoca ben cennetemi yoksa cehennememi gitcem demiş. hoca: cehenneme padişah:neden demiş hoca:boş yere öldürrüğünüz insanların hepsi cennete gitti cennette yer kalmadı. |
Nezleyimde... |
Timurlenk, Akşehir'de karargah kurulunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş : - Karargahımı nasıl buldunuz? Beylerden biri cevap vermiş : - Çok güzel ama fena bir koku var! Timur fena halde kızmış, yanındakilere " Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş : - Koku var mı? Adam korkusundan : - Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış : - Neresi misk kokuyor dalkavuk herif! Alın şununda boynunu vurun! Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını : - Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor. |
Timur'un Hediyesi |
Aksak Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar.Köylü padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider.Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder.Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.Hocaya: -Hocam perişan olduk bizi kurtar.Biz bu file bişey yapsak padişah kellemizi alır derler.Hoca: -Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der.Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.Timur: -Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye sorar.Hoca: -Padişahım bu filiniz derken bi bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış.Padişah: -Eeeee ne olmuş file? Hoca: -Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz. |
Elimi Al |
Mahallenin bencil kasabı, göle düşmüş. Başlamış çırpınmaya. Hemen koşup köylüler: "Elini ver, elini ver" diye bağırmışlar. Ama adam elini uzatmamış. Tam göz göre göre boğuluyormuş ki Hoca seslenmiş:- Yahu! o vermeyi bilmez."Elimi al " diye bağırsanıza. |
Yemeğin Buğusu , Akçenin Sesi |
Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış : - Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi. Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp :- Doğru mu bunlar ? diye sormuş. - Evet, demiş fakir adam.- Öyleyse para kesesini çıkar bakalım.Zavallı fakir kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca' ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da : - Haydi demiş aldın işte alacağını. Aşçı : - Nasıl olur ? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap vermiş : - Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan akçenin de sesini alır elbet ! |
Yemeğin Buğusu , Akçenin Sesi |
Nasrettin hoca Istanbul'a gidiyormuş.Istanbula'a vardıktan sonra eşeğini kaybetmiş,otele gitmiş. Odasına girmiş.Eşeğini düşünüyormuş.Yatak taş gibiymiş.Yatağın altına girmiş,bu sırada yeni evli bir çift gelmiş ve yatağa yatmışlar. Adam: "Hayatım senin gözlerine bakınca bütün Istanbul'u görüyorum" demiş. Nasrettin Hocada: "Benim eşeği görüyon mu benim eşeği ?" demiş |
<< Fıkralar'a Geri Dön <